Saturday, June 4, 2016

Acelem Yok

 acelem yok dedi
çekip gitmelere
bilinmeyen izbelere
yavaşladıkça,
zamanın lezzetini yakalıyorum damaklaşan
yitirdiklerime bakıp

yokluğunu algılayorum
özledikçe çoğalıyor
özleşiyorum özgünleşerek
özgürleşiyorum
öylesine savruk
böylesine şaşkın seviyorum
şöylesine taşkın
sevişiyorum
umursamayorum
sen de aldırma dedi
serseri kedi...

sokak başlarını tutmuşsa
it sürüleri
teslim olmuşsa erdem açlığa
gelinciklerin eğilmişse boynu
zemheri işlemişse iliklerine
umud kilise kapılarında yetim dul
dualar cemaatsız camileşmiş
ayinler çepeçevre kuşatmış
tevratlaşmışsa borsa
kesilmişse bileğinden
inmişse ensesine zülfikar
sehpalar sürülenmişse eğer
dar ağacı hızara teslim olduğundandır
kesere  bel bağladığındandır
keseye haram girdiğinden
varsıla yenildiğindendir

törelerle gelmişse ecel
durulmamışsa nefret
kin çıkmışsa kerevete
dişiliğe takılmışşsa kemer i bekaret
erkin saltanatı sürüyorsa eğer
erkek kısırlaştırıldığından
kadın tosuncuk doğurduğundandır...
tosuncuk
tosun
tos

dedi serseri kedi

serdi dölünü güneşe
yüzünde orak kaşlı neşe
seke sek oynadı
damdan dama kaynadı
sabahladı
sabah rüzgarı pençereye vurmadan
zifir mora çalmadan
uykuya iskandil salmadan
binlerce düş peydahladı
çekti kuyruğundan pürtelaş
karakediyi yorganladı
yorgan
yor

yorgun düşen geceyi
selamladı
selam
vesselam
...


Volkan Kemal

No comments:

Post a Comment