acelem
yok dedi
çekip
gitmelere
bilinmeyen
izbelere
yavaşladıkça,
zamanın
lezzetini yakalıyorum damaklaşan
yitirdiklerime
bakıp
yokluğunu
algılayorum
özledikçe
çoğalıyor
özleşiyorum
özgünleşerek
özgürleşiyorum
öylesine
savruk
böylesine
şaşkın seviyorum
şöylesine
taşkın
sevişiyorum
umursamayorum
sen
de aldırma dedi
serseri
kedi...
sokak
başlarını tutmuşsa
it
sürüleri
teslim
olmuşsa erdem açlığa
gelinciklerin
eğilmişse boynu
zemheri
işlemişse iliklerine
umud
kilise kapılarında yetim dul
dualar
cemaatsız camileşmiş
ayinler
çepeçevre kuşatmış
tevratlaşmışsa
borsa
kesilmişse
bileğinden
inmişse
ensesine zülfikar
sehpalar
sürülenmişse eğer
dar
ağacı hızara teslim olduğundandır
kesere bel bağladığındandır
keseye
haram girdiğinden
varsıla
yenildiğindendir
törelerle
gelmişse ecel
durulmamışsa
nefret
kin
çıkmışsa kerevete
dişiliğe
takılmışşsa kemer i bekaret
erkin
saltanatı sürüyorsa eğer
erkek
kısırlaştırıldığından
kadın
tosuncuk doğurduğundandır...
tosuncuk
tosun
tos
dedi
serseri kedi
serdi
dölünü güneşe
yüzünde
orak kaşlı neşe
seke
sek oynadı
damdan
dama kaynadı
sabahladı
sabah rüzgarı
pençereye vurmadan
zifir
mora çalmadan
uykuya
iskandil salmadan
binlerce
düş peydahladı
çekti
kuyruğundan pürtelaş
karakediyi
yorganladı
yorgan
yor
yorgun
düşen geceyi
selamladı
selam
vesselam
...
Volkan
Kemal

No comments:
Post a Comment